İletişime Geçin

EPD (Environmental Product Declaration) Belgesi Nedir ?
EPD Belgesi, ISO 14025 standardına göre hazırlanan ve bir ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel performansını gösteren bir beyandır. EPD (Çevresel Ürün Beyanı), hammadde temininden son kullanıcıya ve kullanım ömrünün tamamlanmasına kadar olan tüm süreci kapsar. ISO 14025 Tip 111 çevre beyanı olarak da bilinen EPD Belgesi; piyasadaki ürünlerin çevresel etkileri hakkında karşılaştırılabilir, doğrulanmış ve bağımsız bilgiler sağlar. Şirketler, ürün veya ürün grupları için EPD Belgesi alarak, çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil tedarik zinciri yaklaşımı bağlamında sorumlu davranış sergilerler. Çevresel ürün beyanı sadece mal, yarı mamul veya bitmiş ürünler için değil ISO 14025 kapsamındaki hizmet grupları için de düzenlenebilir. EPD Belgesi, bir ürünün eşdeğerleri veya ikameleri arasında en yüksek çevresel performansa sahip olduğunu göstermez. Bu beyan, mevcut ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerinin şeffaf bir açıklamasıdır. Firmalar piyasaya sunacakları ürünler için yeni bir EPD Belgesi alabilecekleri gibi önceki belgelerini de zaman içinde güncelleyebilirler.
EPD ve ISO 14025 Standardı Çevresel ürün beyanının nasıl yapılacağı ve EPD Belgesinin nasıl alınacağına ilişkin detaylar ISO 14025'te verilmiştir. Bu standart EPD'nin gönüllülük, yaşam döngüsü kavramı, karşılaştırılabilirlik, doğrulanabilirlik, şeffaflık, modülerlik gibi temel ilkelerini açıklamaktadır. Ayrıca EPD programının gerekliliklerinden, ilgili paydaşların katılımından, PCR (Ürün Kategori Kuralları) prosedürlerinden ve LCA (Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi) metodolojisinden vb. bahseder. Beyannamede hangi bilgilerin yer alacağı ve gerektiğinde nasıl güncelleneceği de ISO 14025'te ele alınmaktadır. Ayrıca EPD Belgesi almak için beyan edilen çevresel bilgilerin doğrulama prosedürleri ve doğrulayıcı kuruluşların yükümlülükleri de standartta tarif edilir. EPD çevresel ürün beyanı yapmak isteyen firmaların bu standartta yer alan bilgileri tüm detaylarıyla öğrenmesi ve uygulama becerisine sahip olması gerekir. EPD ve ISO 14025 ile ilgili tüm konularda ekibimizden destek alabilirsiniz.
Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) Yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA) ürünlerin, süreçlerin veya hizmetlerin üretim, kullanım ve bertaraf aşamalarındaki çevresel etkilerini belirler. Bu nedenle, bir ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel yönlerini değerlendirmek için kullanılan bir tekniktir.
Bir LCA çalışması dört aşamadan oluşur:
1. Aşama Hedef ve Kapsam Belirleme: Hedef ve kapsam, ürün yaşam döngüsünün ne kadar büyük bir bölümünün değerlendirmeye dahil edileceğini ve değerlendirmenin hangi amaca hizmet edeceğini tanımlamayı amaçlamaktadır. Sistem karşılaştırmasına ve belirli zaman dilimlerine hizmet eden kriterler bu adımda tanımlanır. Özetle bu aşama, çalışmaya nelerin dahil edilip nelerin dahil edilmeyeceğinin belirlendiği aşamadır.
1. Aşama LCA Envanteri: Bu adımda envanter analizi, ürün sistemi içindeki malzeme ve enerji akışlarının ve özellikle çevre ile etkileşiminin, tüketilen hammaddelerin ve çevreye yapılan emisyonların bir tanımını verir. Aşama Etki Analizi: Envanter analizinden elde edilen detaylar etki değerlendirmesine hizmet eder. Tüm etki kategorilerinin gösterge niteliğindeki sonuçları bu adımda detaylandırılır; her bir etki kategorisinin önemi normalleştirme ve son olarak ağırlıklandırma yoluyla değerlendirilir. Özetle, bu aşama girdi ve çıktıların çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi aşamasıdır.
1. Aşama İyileştirme Analizi: Bir yaşam döngüsünün yorumlanması, eleştirel incelemeyi, veri hassasiyetinin belirlenmesini ve sonuçların sunumunu içerir. Bu, her aşamada enerji ve malzeme girdilerinin yanı sıra çevresel etkileri azaltma fırsatlarının değerlendirilmesi anlamına gelir. Bir yaşam döngüsü değerlendirme çalışması yürütülürken aşağıdaki hususların ele alınması gerekmektedir:
İnsan faaliyetlerinin getirdiği çevresel yükler, bir ürünün yaşam döngüsünün her aşamasında tüketilen kaynaklar ve enerji (girdiler) ile ortaya çıkan kirleticiler ve atıklar ( çıktılar) dikkate alınarak belirlenebilir. Girdiler ve çıktılar daha sonra yenilenebilir ve yenilenemeyen kaynakların uzun vadeli sürdürülebilirliği, insan sağlığı ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileri açısından değerlendirilir. Bunlar bilindiğinde, çıktıların (veya envanterlerin) çevre üzerindeki etkisini azaltmak için önlemler alınabilir. Yaşam döngüsü analizi; yaşam döngüsü çalışmaları beşikten mezara kadar çeşitli kapsamlar için yürütülebilir. Beşikten kapıya (Hammaddeden fabrika kapısına kadar), kapıdan kapıya (sadece üretim süreçlerine odaklanarak) veya beşikten mezara (hammaddeler bertaraf edilene kadar).
Bu modeli diğer modellerden farklı kılan, ağırlıklı olarak veri odaklı bir metodolojiye sahip olmasıdır.LCA Asağıdaki Süreçleri Destekleyebilecek Kritik Veriler Sağlar;
1. Süreç ve ürün tasarımı iyileştirmesi
2. Pazarlama (örneğin, çevresel iddiaları teşvik etmek veya yeşil ürünlere yönelik tüketici talebini karşılamak)
3. Sürekli iyileştirmeyi kolaylaştırmak için sıcak nokta analizi
4. Üçüncü taraf doğrulama veya belgelendirme
5. Temel çevresel etkilerin ölçülmesi için metodoloji (örn. sera gazı, karbon emisyonları, su kullanımı ve enerji tüketimi)
6. İklim değişikliği ve diğer sürdürülebilirlik politikaları için hedeflerin belirlenmesi.
SKDM Nedir ve Neden Önemlidir?
SKDM, AB'ye ihraç edilen ürünlerin karbon ayak izini dengelemeyi amaçlayan bir düzenlemedir. AB, bu mekanizma ile yüksek karbon emisyonlarına sahip ürünlerin ithalatında bir fiyatlandırma sistemi getirerek, AB içindeki üreticilere adil bir rekabet ortamı sağlar. Aynı zamanda, küresel düzeyde karbon azaltımını teşvik ederek çevreyi koruma hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunur.
SKDM Danısmanlığı Hizmetlerimiz Ethos Danışmanlık olarak, AB'ye ihracat yapan şirketlerin SKDM düzenlemelerine uyum sağlamalarına yardımcı oluyoruz. Uzman ekibimizle, SKDM'ye tabi ürünlerinizi ve üretim süreçlerinizi analiz ederek, uygun metodolojilerle karbon emisyonlarınızı hesaplıyor ve raporluyoruz.
Danışmanlık hizmetlerimiz kapsamında sunduğumuz başlıca destekler şunlardır:
• GTİP Kod Analizi: İhracata konu olan ürünlerinizin Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kodlarını analiz ederek, hangi ürünlerin SKDM kapsamına girdiğini tespit ediyoruz.
• Ürün Kategorisi Belirleme: Kapsama giren ürünlerinizin basit veya karmaşık ürün kategorisinde yer alıp almadığını belirleyerek, doğru sınıflandırmayı sağlıyoruz.
• Sistem Sınırları ve Üretim Süreçleri: Ürünlerinizin üretim süreçlerini ve sistem sınırlarını tesis seviyesinde tanımlayarak, doğru bir emisyon hesaplama süreci başlatıyoruz.
• Emisyon İzleme Metodolojisi: Doğrudan emisyonlarınızı izlemek için ölçüm veya hesaplama temelli metodolojilerden en uygun olanını seçmenize ve bu metodolojiyi uygulamanıza destek veriyoruz.
• Gömülü Emisyon Hesaplaması: Ürünlerin gömülü emisyonlarını topladığımız verileri analiz ederek, uygun metodolojilerle hesaplıyor ve raporluyoruz.
• SKDM Kayıt Süreci: Şirketinizin SKDM Kayıt Sistemi'ne kaydını gerçekleştiriyor, geçiş aşamasında ve sonrasında yapılacak düzenlemeleri yakından takip ederek, ihracat süreçlerinizin kesintisiz ilerlemesini sağlıyoruz.
Ürünün Çevresel Ayak İzi (PEF) ve Kaynak Verimliliği
Yaşam döngüsü yaklaşımı, kaynak verimliliği ile doğrudan ilişkilidir. Bir ürünün çevreye etkisini anlamak, hammaddelerin çıkarılmasından nihai atık yönetimine kadar tüm yaşam döngüsünü dikkate almayı gerektirir. Bu çerçevede geliştirilen Ürünün Çevresel Ayak İzi (PEF) yöntemi, ürünlerin yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkilerini daha iyi anlamamızı sağlar. PEF'in temel amacı, Yaşam Döngüsü Değerlendirmeleri (LCA) ve ilgili paydaşlardan sağlanan verilerle, ürünlerin çevre performansını sürekli olarak şeffaf bir şekilde izlemektir. Böylece, kaynak verimliliği açısından elde edilen ilerlemelerin tüm değer zinciri boyunca izlenebilirliği sağlanır.
EU Ecolabel Belgesi Nedir?
EU Ecolabel, Avrupa Birliği tarafından verilen bir çevre etiketi olup, çevre dostu ürünlerin ve hizmetlerin tanınmasını sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bu etiket, ürünlerin veya hizmetlerin çevresel etkilerini azaltarak sürdürülebilir tüketimi teşvik etmeyi hedefler. EU Ecolabel, belirli çevresel standartları karşılayan ürünlere ve hizmetlere verilir ve bu sayede tüketicilere daha sürdürülebilir seçimler yapma imkânı sunar.
İklim Beyanları Nedir?
İklim beyanları, ürünlerin veya hizmetlerin çevresel etkilerini tek bir kategoriye odaklanarak özetleyen belgeler olarak tanımlanır. En yaygın kullanılan iklim beyanı, ürünlerin Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) üzerinden hesaplanan karbon ayak izi verilerini içerir. Bu veriler, karbondioksit eşdeğeri (COy eq.) cinsinden raporlanır ve ürünün iklim değişikliğine olan katkısını gösterir. Hesaplamalar, uluslararası kabul görmüş ISO 14067 standardına uygun olarak yapılır, böylece küresel çapta karşılaştırılabilir ve güvenilir sonuçlar elde edilir.
İklim Beyanlarının Önemi
İklim beyanları, tüketicilere ve paydaşlara ürünlerin çevresel etkileri hakkında daha somut ve kolay anlaşılır bilgiler sunar. Özellikle sürdürülebilirlik hedeflerine önem veren şirketler için iklim beyanları, ürünlerinin çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde ortaya koymak ve bu konuda atılan adımları belgelemek açısından kritik bir rol oynar. Ayrıca, ürünlerin karbon ayak izi verilerini içermesi, şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerinin izlenmesini ve geliştirilmesini de kolaylaştırır.
Ürün Karbon Ayak İzi, ürünlerin hammaddeden geri dönüşüme kadar olan ömrü boyunca toplam karbon miktarının hesaplanmasına denir. Ürün karbon ayak izi, ürünlerin çevresel etkilerini değerlendirmek ve daha sağlıklı bir çevreye zemin hazırlamak açısından dikkat çeken bir konudur. Son yıllarda pek çok üretici ve tüketici açısından ele alınan ürün karbon ayak izi, markalar açısından geri dönüşüme ve çevrenin geleceğini korumaya yönelik bir sorumluluk olarak da kabul edilmektedir. Bu sayfada ürün karbon ayak izi nedir? Ürün karbon ayak izi doğrulama nasıl yapılır? Ürün karbon ayak izi hesaplama nasıl gerçekleşir? gibi pek çok soru işaretine cevap bulabileceksiniz.
Ürün Karbon Ayak İzi Nedir?
Ürün Karbon Ayak İzi (Product Carbon Footprint); bir ürün hammaddesinin çıkarılmasından, üretimine, kullanımından atık haline gelmesine, geri dönüşümden tekrar hammaddeye dönüştürülmesi ya da düzenli depolama, enerjiye dönüştürülmesi boyunca sebep olduğu karbon emisyonlarına denir. ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi, Ürünün ilk hammaddenin, tekrar geri dönüştürülmüş hammadeye dönüşünde geçirdiği süre boyunca üretim süreçlerinden, nakliyesinden, kullanılmasından, geri dönüşümünden kaynaklanan karbon emisyonlarının hesaplanmasına denir. ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi, bir ürünün üretilmesi, kullanımı, tüketimi, atığa dönüşme ve geri dönüşümü olarak yaşam döngüsü boyunca sebep olduğu karbon emisyonuna denir. Ürün karbon ayak izi, ürün sebepli iklim etkilerini belirlemede kullanılan en ideal tespit yöntemi olarak bilinmektedir. Ürünlerin tüm yaşam döngüsü süresince hammadde formundan ürünün bertaraf edileceği ana kadar iklime yönelik etkileri vardır. Sera gazı emisyonları şeklinde görülen bu durumlar nedeniyle ürünün karbon ayak izi değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. Ürün Karbon Ayak İzi kapsamında ürünün çevreye yönelik etkilerinin tanımlanması, analiz edilmesi ve uygun önlemler çerçevesinde azaltılması ya da mümkünse ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Ürün Karbon Ayak İzi ile ilintili bir konu olarak Karbon Ayak İzi (CCF) de ürünün çevreye etkilerinde önemli bir yere sahiptir. Markanın ürünle alakalı aldığı önlem ve yaptığı çalışmaları kapsayan CCF, belirli norm ve kurallar çerçevesinde kontrol edilmektedir. Bu bağlamda 2050 yılına kadar karbondan arındırılması hedeflenen dünya için önemli adımların atılması da söz konusu olabilecektir. Ürünlerin sera gazı emisyonları ile alakalı şeffaf bir anlayış benimsenmesi noktasında geliştirilen birkaç standart bulunmaktadır. Bu standartların geliştirmesi devam ederken dünya çapında kabul gören 3 temel standarttan söz etmek gerekmektedir. Söz konusu ürün karbon ayak izi standartları; GHG Protokolü, PAS 2050 ve ISO 14067 olarak kabul edilmektedir.